Türkiye kültürel yapısı, örf ve adetleri gereği çoğu ülkeden farklıdır, bunun en büyük sebebi Asya Hun Devleti'nden bu yana var olan bir ülke olması. Bu var olma içerisinde birçok Türk soylu devlet kuruldu ve hepsinin kültürel yapısı birbiri ile benzer yapıları bulunsada hiçbir zaman aynı olamamıştır. Bu yüzden her şehir de milyonlarca farklı düşüncede Aile yapısı bulunmaktadır. Bu farklı düşünce yapısı da toplumu oluşturmaktadır. Toplumdaki her birey, Ebeveyn'lerinin düşünce ve kültürel yapısına göre yetiştirilmiş ancak sadece bu Aile kültürel yapısı ile hayat sürmeye kalkınca bazı olumsuzluklar meydana gelmektedir. Bunun nedeni ise Birey in kendine yeni düşünce tarzları ve yeni yorumlar katamamasından başka bir şey değildir. Yıllar boyu Türkiye'de Kadınlar sürekli olarak arka planda tutulmuş ve günlük yaşamdan uzak tutulmuştur. Kadın algısı sadece evde çocuğuna bakan, evin her türlü temizlik işini yapan, kocasına hizmet eden bir birey olarak görülmüştür. Toplumdaki Kadın Bireylerin düşük profil olarak görülmesi bu sebeptendir ve her türlü Kadın ve Kadın gibi davranan bireyler de bu düşünceden etkilenmiştir. En büyük örneği Gay- Eşcinsel bireyler olarak tanımlayabiliriz. Sebebi ise Erkek bir bireyin Kadın gibi davranması büyük bir karakter düşüşüdür çünkü bu düşünce yapısına sahip erkek kendini her şeyden herkesten üstün görmektedir. Erkek üstün bir ırk olarak görülür kendilerince. Çoğu Kadın da buna inanmaktadır çünkü Ailesinden böyle öğrendi böyle gördü. Erkek istediğini yapabilir, sövebilir, dövebilir, eve istediği saate gelebilir, gece yi kahve'lerde geçirebilir. Ancak kadın'ın bırakın dışarı çıkıp gezmesinin komşusuna bile gitmeden önce izin isteyen kadın'lar bulunmaktadır. Eşcinsel bireylere gelicek olursak. Hepsi bu ülkede adeta bir özgürlük savaşçısıdır, kendi haklarını ve kendi yaşamlarını gizli yasamak istemedikleri için; her Haziran ayının son haftasını LGBTİ+ Onur Haftası olarak kutlamaktadırlar. Ancak birkaç yıldır bu haftada bile kendi hakları için yürüyüşlerine izin verilmemektedir. Türkiye şuan da bu Üstün Erkek'lik algısını yenmek için çok büyük çabalar harcamaktadır. Sosyal Medya hayatımıza girdiğinizden beri artık insanlar daha rahat ve özgür bir şekilde seslerini duyurabiliyorlar. Bu da elbet bir takım olumlu sonuçlara yer vermektedir. Ancak maalesef ki bu da yetmiyor. Bu cahil düşünce yapısı bu ülkeden uzun süre gidiceğe benzemiyor. Türkiye kültürel yapısı, örf ve adetleri gereği çoğu ülkeden farklıdır, bunun en büyük sebebi Asya Hun Devleti'nden bu yana var olan bir ülke olması. Bu var olma içerisinde birçok Türk soylu devlet kuruldu ve hepsinin kültürel yapısı birbiri ile benzer yapıları bulunsada hiçbir zaman aynı olamamıştır. Bu yüzden her şehir de milyonlarca farklı düşüncede Aile yapısı bulunmaktadır. Bu farklı düşünce yapısı da toplumu oluşturmaktadır. Toplumdaki her birey, Ebeveyn'lerinin düşünce ve kültürel yapısına göre yetiştirilmiş ancak sadece bu Aile kültürel yapısı ile hayat sürmeye kalkınca bazı olumsuzluklar meydana gelmektedir. Bunun nedeni ise Birey in kendine yeni düşünce tarzları ve yeni yorumlar katamamasından başka bir şey değildir. Yıllar boyu Türkiye'de Kadınlar sürekli olarak arka planda tutulmuş ve günlük yaşamdan uzak tutulmuştur. Kadın algısı sadece evde çocuğuna bakan, evin her türlü temizlik işini yapan, kocasına hizmet eden bir birey olarak görülmüştür. Toplumdaki Kadın Bireylerin düşük profil olarak görülmesi bu sebeptendir ve her türlü Kadın ve Kadın gibi davranan bireyler de bu düşünceden etkilenmiştir. En büyük örneği Gay- Eşcinsel bireyler olarak tanımlayabiliriz. Sebebi ise Erkek bir bireyin Kadın gibi davranması büyük bir karakter düşüşüdür çünkü bu düşünce yapısına sahip erkek kendini her şeyden herkesten üstün görmektedir. Erkek üstün bir ırk olarak görülür kendilerince. Çoğu Kadın da buna inanmaktadır çünkü Ailesinden böyle öğrendi böyle gördü. Erkek istediğini yapabilir, sövebilir, dövebilir, eve istediği saate gelebilir, gece yi kahve'lerde geçirebilir. Ancak kadın'ın bırakın dışarı çıkıp gezmesinin komşusuna bile gitmeden önce izin isteyen kadın'lar bulunmaktadır. Eşcinsel bireylere gelicek olursak. Hepsi bu ülkede adeta bir özgürlük savaşçısıdır, kendi haklarını ve kendi yaşamlarını gizli yasamak istemedikleri için; her Haziran ayının son haftasını LGBTİ+ Onur Haftası olarak kutlamaktadırlar. Ancak birkaç yıldır bu haftada bile kendi hakları için yürüyüşlerine izin verilmemektedir. Türkiye şuan da bu Üstün Erkek'lik algısını yenmek için çok büyük çabalar harcamaktadır. Sosyal Medya hayatımıza girdiğinizden beri artık insanlar daha rahat ve özgür bir şekilde seslerini duyurabiliyorlar. Bu da elbet bir takım olumlu sonuçlara yer vermektedir. Ancak maalesef ki bu da yetmiyor. Bu cahil düşünce yapısı bu ülkeden uzun süre gidiceğe benzemiyor.
0 Yorumlar